Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
hang on!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"hang on!"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
hang on!
expr.
dayan!
2
Konuşma Dili
hang on!
expr.
ha gayret!
"hang on!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 218 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hang-on
i.
bir yüzeye veya nesneye kolayca takılan şey
2
Genel
hang on
f.
asmak
3
Genel
hang up on someone
f.
telefonu suratına kapatmak
4
Genel
hang on
f.
germek
5
Genel
hang on
f.
sallanmak
6
Genel
hang up on someone
f.
telefonu yüzüne kapatmak
7
Genel
hang on
f.
sarılmak
8
Genel
hang on to
f.
sıkı tutunmak
9
Genel
hang on somebody's words
f.
ağzının içine bakmak
10
Genel
hang on
f.
takmak
11
Genel
hang on
f.
sıkı tutmak
12
Genel
hang on
f.
bağlı olmak
13
Genel
hang on to
f.
yapışmak
14
Genel
hang on
f.
ısrar etmek
15
Genel
hang on somebody's lips
f.
ağzının içine bakmak
16
Genel
hang on
f.
tutunmak
17
Genel
hang on
f.
dayanmak
18
Genel
hang on
f.
asılmak
19
Genel
hang on
f.
katlanmak
20
Genel
hang on
f.
asılı durmak
21
Genel
hang on somebody's words
f.
ağzı açık dinlemek
22
Genel
hang on someone's every word
f.
can kulağıyla dinlemek
23
Genel
hang on somebody's lips
f.
can kulağıyla dinlemek
24
Genel
hang on the wall
f.
duvara asmak
25
Genel
hang on
f.
yapışmak
26
Genel
hang on
f.
beklemek
27
Genel
hang on
f.
tutmak
28
Genel
hang a picture on a wall
f.
duvara tablo asmak
29
Genel
hang a painting on a wall
f.
duvara tablo asmak
30
Genel
hang on tight
f.
sıkıca tutunmak
31
Genel
hang around at home on sunday
f.
pazar günü evde takılmak
32
Genel
hang-on
s.
bir yüzeye veya nesneye kolayca takılan bir şey ile ilgili
Irregular Verb
33
Irregular Verb
hang a horseshoe on the door
f.
kapıya at nalı asmak
Phrasals
34
Öbek Fiiller
hang on
f.
(hastalık) bünyeye yapışıp kalmak
35
Öbek Fiiller
hang on
f.
(ses) duyulmaya devam etmek
36
Öbek Fiiller
hang on
f.
(telefonda) hatta kalmak
37
Öbek Fiiller
hang on
f.
beklemeye almak (telefonda)
38
Öbek Fiiller
hang on
f.
dişini sıkmak
39
Öbek Fiiller
hang on to
f.
sımsıkı tutmak
40
Öbek Fiiller
hang on to
f.
sıkıca tutmak
41
Öbek Fiiller
hang up on someone
f.
telefonu yüze kapamak
42
Öbek Fiiller
hang up on someone
f.
telefonu yüzüne kapamak
43
Öbek Fiiller
hang on
f.
vazgeçmemek
44
Öbek Fiiller
hang on
f.
ısrarcı olmak
45
Öbek Fiiller
hang on
f.
sımsıkı sarılmak
46
Öbek Fiiller
hang on
f.
durmak
47
Öbek Fiiller
hang on
f.
kalmak
48
Öbek Fiiller
hang on
f.
takılıp kalmak
49
Öbek Fiiller
hang something on someone or something
f.
birine/bir şeye bir şey asmak
50
Öbek Fiiller
hang something on someone or something
f.
birine/bir şeye bir şey takmak
51
Öbek Fiiller
hang something on someone or something
f.
birine/bir şeye bir şey tutturmak
52
Öbek Fiiller
hang on
f.
dikkatlice dinlemek
53
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yapışmak
54
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sıkı tutunmak
55
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sıkıca tutmak
56
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sımsıkı tutmak
57
Öbek Fiiller
hang on to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tutunmak
58
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
bir şeyi birinin üstüne atmak
59
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
birini suçlamak
60
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
birinin üstüne bir şeyin suçunu atmak
61
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
birine bir şeyle iftira atmak
62
Öbek Fiiller
hang something on someone
f.
bir suçu birinin üstüne atmak
Colloquial
63
Konuşma Dili
hang on (to) like grim death
f.
asılmak
64
Konuşma Dili
hang one on
f.
kafa çekmek
65
Konuşma Dili
hang one on
f.
sarhoş olmak
66
Konuşma Dili
hang on (to) like grim death
f.
sıkıca elinden tutmak
67
Konuşma Dili
hang on a minute
expr.
bir dakika bekle
68
Konuşma Dili
hang on a mo
expr.
bir dakika/saniye
69
Konuşma Dili
hang on a minute
expr.
biraz bekle
70
Konuşma Dili
hang on a second
expr.
bir saniye bekle
71
Konuşma Dili
hang on a mo
expr.
biraz bekle
72
Konuşma Dili
hang on a moment
expr.
biraz bekle
73
Konuşma Dili
hang on a moment
expr.
bekle biraz
74
Konuşma Dili
hang on a second
expr.
bir saniye bekleyin
75
Konuşma Dili
hang on a sec
expr.
bir saniye bekle
76
Konuşma Dili
hang on
expr.
dayan
77
Konuşma Dili
hang on
expr.
dur biraz
78
Konuşma Dili
hang on to your hat
expr.
dikkat edin
79
Konuşma Dili
hang on there!
expr.
orada dur işte!
80
Konuşma Dili
hang on to your hat
expr.
kemerlerinizi bağlayın
81
Konuşma Dili
hang on to your hat
expr.
sıkı durun
82
Konuşma Dili
hang on to your hat!
expr.
sıkı dur! (bak ne anlatacağım)
83
Konuşma Dili
hang on
expr.
sık dişini
84
Konuşma Dili
hang on a mo
expr.
(kısa süreliğine) bekle beni
85
Konuşma Dili
do not hang noodles on my ears
expr.
beni kandırmaya çalışma
86
Konuşma Dili
do not hang noodles on my ears
expr.
bana dolma yutturamazsın
87
Konuşma Dili
do not hang noodles on my ears
expr.
bana yediremezsin
88
Konuşma Dili
do not hang noodles on my ears
expr.
bana yutturamazsın
89
Konuşma Dili
hang on in there
expr.
dişini sık
90
Konuşma Dili
hang on in there
expr.
pes etme
91
Konuşma Dili
hang on in there
expr.
dayan
92
Konuşma Dili
hang on in there
expr.
kendini bırakma
Idioms
93
Deyim
a peg on which to hang (something)
i.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
94
Deyim
a peg on which to hang something
i.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
95
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
96
Deyim
a peg to hang a matter on
i.
asıl meseleye girmek için kullanılan bahane/vesile/fırsat
97
Deyim
a peg on which to hang (something)
i.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
98
Deyim
a peg on which to hang something
i.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
99
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
100
Deyim
a peg on which to hang (something)
i.
fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
101
Deyim
a peg on which to hang something
i.
fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
102
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
103
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
104
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
105
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
106
Deyim
a peg on which to hang something
i.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
107
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
108
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
109
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
110
Deyim
a peg to hang (something) on
i.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
111
Deyim
a peg to hang something on
i.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
112
Deyim
a peg to hang something on
i.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
113
Deyim
a peg to hang something on
i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
114
Deyim
a peg to hang something on
i.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
115
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
116
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
117
Deyim
a peg on which to hang something
i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
118
Deyim
a peg on which to hang something
i.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
119
Deyim
hang on the lips
f.
büyülenmişçesine dinlemek
120
Deyim
hang on one's words
f.
ağzının içine bakarak dinlemek
121
Deyim
hang on someone's lips
f.
ağzının içine bakmak
122
Deyim
hang on
f.
bekletmek
123
Deyim
hang on like grim death (brit)
f.
bir şeyi sıkıca tutmak
124
Deyim
hang a few on
f.
birkaç bira içmek
125
Deyim
hang one's hat on something
f.
bir şeye inanmak
126
Deyim
hang one's hat on something
f.
bir şeye bel bağlamak
127
Deyim
hang on like grim death (brit)
f.
bir şeyi sımsıkı tutmak
128
Deyim
hang on someone's coattails
f.
birinin başarısından/çevresinden/statüsünden nemalanmak
129
Deyim
hang tough on something
f.
bir konuda inatçı olmak
130
Deyim
hang on someone's lips
f.
birinin ağzının içine bakmak
131
Deyim
hang on like grim death (brit)
f.
bir şeye sımsıkı tutunmak
132
Deyim
hang a few on
f.
birkaç içki içmek
133
Deyim
hang on one's words
f.
can kulağıyla dinlemek
134
Deyim
hang on by one's fingertips
f.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
135
Deyim
hang on the lips of
f.
can kulağı ile dinlemek
136
Deyim
hang tough on something
f.
dediğim dedik demek
137
Deyim
hang on someone's every word
f.
can kulağıyla dinlemek
138
Deyim
hang tough on something
f.
dediğinde ısrarcı olmak
139
Deyim
hang on by fingernails
f.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
140
Deyim
hang on
f.
ertelemek
141
Deyim
hang a few on
f.
iki tek atmak
142
Deyim
hang on somebody's every word
f.
kulağını dört açıp dinlemek
143
Deyim
hang on someone's lips
f.
kulak kesilmek
144
Deyim
hang on by a hair
f.
pamuk ipliğine bağlı olmak
145
Deyim
hang on by one's eyelids
f.
pamuk ipliğiyle bağlı olmak
146
Deyim
hang on by a thread
f.
pamuk ipliğine bağlı olmak
147
Deyim
hang on for dear life
f.
sıkıca tutunmak
148
Deyim
hang on
f.
sürdürmek
149
Deyim
hang on
f.
peşini bırakmamak
150
Deyim
hang on for dear life
f.
sımsıkı tutunmak
151
Deyim
hang on
f.
sonuna kadar dayanmak
152
Deyim
hang on
f.
sürüncemede bırakmak
153
Deyim
hang on to
f.
tutunmak
154
Deyim
hang on
f.
telefonda beklemek
155
Deyim
hang up on somebody
f.
telefonu birinin suratına kapatmak
156
Deyim
hang on one's words
f.
tüm dikkatini vererek dinlemek
157
Deyim
hang up on somebody
f.
telefonu birinin yüzüne kapatmak
158
Deyim
hang on
f.
yavaş ilerlemek
159
Deyim
hang on by fingernails
f.
zar zor dayanmak
160
Deyim
hang on
f.
ucunu bırakmamak
161
Deyim
hang on by one's fingertips
f.
zar zor dayanmak
162
Deyim
hang on by one's fingertips
f.
ucu ucuna dayanmak
163
Deyim
hang on to
f.
yapışmak
164
Deyim
hang on by fingernails
f.
ucu ucuna dayanmak
165
Deyim
hang on (one's) sleeve
f.
tamamen birine güvenmek
166
Deyim
hang on (one's) sleeve
f.
tamamen birine bağımlı olmak
167
Deyim
hang/lie heavy (on somebody/something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne çökmek
168
Deyim
hang/lie heavy (on somebody/something)
f.
(birinin/bir şeyin)üstünde yoğunlaşmak
169
Deyim
hang/lie heavy (on somebody/something)
f.
(birinde/bir şeyde) ağır bir şekilde asılı kalmak
170
Deyim
hang/lie heavy (on somebody/something)
f.
(birini/bir şeyi) rahatsız hissettirmek
171
Deyim
hang/lie heavy (on somebody/something)
f.
(birini/bir şeyi) huzursuz etmek
172
Deyim
hang/lie heavy (on somebody/something)
f.
(birini/bir şeyi) kaygılandırmak
173
Deyim
hang/lie heavy (on somebody/something)
f.
(birini/bir şeyi) endişelendirmek
174
Deyim
hang on
f.
tutmak
175
Deyim
hang on
f.
saklamak
176
Deyim
hang on
f.
muhafaza etmek
177
Deyim
hang on
f.
(bir şeye) inanmaya devam etmek
178
Deyim
hang on
f.
inancı olmak
179
Deyim
hang noodles on my ears
f.
beni kandırmak
180
Deyim
hang noodles on my ears
f.
bana yutturmak
181
Deyim
hang on (one's) coattails
f.
(birinin) başarısından/çevresinden/statüsünden nemalanmak
182
Deyim
hang on (one's) every word
f.
(birini) can kulağıyla dinlemek
183
Deyim
hang on (one's) every word
f.
(birini) kulağını dört açıp dinlemek
184
Deyim
hang on (one's) every word
f.
(birinin) ağzının için bakmak
185
Deyim
hang on somebody's words
f.
birini can kulağıyla dinlemek
186
Deyim
hang on somebody's words
f.
birini kulağını dört açıp dinlemek
187
Deyim
hang on somebody's words
f.
birinin ağzının için bakmak
188
Deyim
hang on somebody's every word
f.
birini can kulağıyla dinlemek
189
Deyim
hang on somebody's every word
f.
birini kulağını dört açıp dinlemek
190
Deyim
hang on somebody's every word
f.
birinin ağzının için bakmak
191
Deyim
hang on by (one's) fingernails
f.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
192
Deyim
hang on by (one's) fingernails
f.
ucu ucuna dayanmak
193
Deyim
hang on by (one's) fingernails
f.
zar zor dayanmak
194
Deyim
hang on someone's words
f.
birini can kulağıyla dinlemek
195
Deyim
hang on someone's words
f.
birini kulağını dört açıp dinlemek
196
Deyim
hang on someone's words
f.
birinin ağzının için bakmak
197
Deyim
hang on to (someone or something) like grim death
f.
(birine/bir şeye) asılmak
198
Deyim
hang on to (someone or something) like grim death
f.
(birinin/bir şeyin) sıkıca elinden tutmak
199
Deyim
hang on to (someone or something) like grim death
f.
(birine/bir şeye) sımsıkı tutunmak
200
Deyim
hang on to (someone or something) like grim death
f.
(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak
201
Deyim
hang on to (someone or something) like grim death
f.
(birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
202
Deyim
hang on
f.
güçlüklere karşın devam etmek
203
Deyim
hang on to your seats
expr.
koltuklarınıza sıkı sıkı tutunun/yapışın
204
Deyim
hang on to your hat!
expr.
sıkı dur!
205
Deyim
hang on there!
expr.
sık dişini!
206
Deyim
hang on to your hat!
expr.
sıkı dur!
Speaking
207
Konuşma
hang on a while
expr.
bir dakika hatta bekler misiniz?
208
Konuşma
hang on to something
expr.
bir şeylere tutunun
209
Konuşma
hang on
expr.
bir dakika
210
Konuşma
hang on to something
expr.
bir şeylere tutun
211
Konuşma
hang on please
expr.
lütfen bekleyin
Automotive
212
Otomotiv
hang on unit
i.
takılabilir aygıt
Slang
213
Argo
hang the blame on me
f.
birini suçlamak
214
Argo
hang the blame on me
f.
bir şeyden birini sorumlu tutmak
215
Argo
hang one on
f.
sarhoş olmak
216
Argo
hang the blame on me
f.
suçu birine yüklemek
217
Argo
hang out on one's own
f.
tek tabanca takılmak
218
Argo
hang on a tick
expr.
bir düşüneyim
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hang on!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy